21 Haziran 2012 Perşembe

Terörle Mücadele Ehliyetimiz Var mı?


Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi mesleksizlik diye birkaç kez söylemiştim. Bu mesleksizliğin başımıza ne işler açtığını göremiyoruz maalesef ve daha dün sırf bu yüzden 8 tane şehit verildi. Klişe tanımıyla daha ömrünün baharında olan 8 tane delikanlı, ehliyetsiz oldukları için öldü, öldürüldü. Konunun ehliyetle, meslekle ne ilgisi var demeyin sakın. Terörist öldürmek ve teröristle mücadele etmek, genel manasıyla askerlik bir meslektir ve o mesleği ehliyetiniz olmadan yaparsanız kaçınılmaz sona doğru ilerliyorsunuz demektir.

Türkiye’nin kaç yıldır PKK ile mücadele ettiği, kaç tane vatandaşını bu mücadele esnasında yitirdiğini söylememe gerek yok, ezberledik artık ve hatta kanıksadık bu durumu. Eğer vatan sağ olacaksa ve bölünmeyecekse biz ölmeye devam edeceğiz düsturu ile ehliyet, meslek falan umursamadan gidiyoruz bu yolda. Hamasi nutuklar, milliyetçiliğin dip noktaları, kin ve nefretin büyük bir magandalıkla dışa vurumu falan filan… Kimse sormuyor ehliyetin var mı diye, vatan savunulurken ehliyet mi sorulur sanki! Ortada topyekûn bir savaş olsa bu ehliyetsizlik halini anlayabilirim belki ama ortadaki bir terör örgütü ve onun kanlı eylemleri kadar olağan bir şey. Terör örgütü sadece Türkiye’nin mücadele ettiği bir şey değil, bazen kendimizi dünyalı diğerlerini uzaylı sanıp her şeyi bir bizde var gibi değerlendiriyoruz ya, bu da bazen öyle sanılıyor. Oysa İspanya, İngiltere, Fransa ve birçok ülkede de terör ve onu yapan örgütler mevcut.

Mesele terör örgütü ile nasıl mücadele ettiğiniz, bu mücadele için ehil olup olmadığınız. Türkiye eğer yıllardır dillendirilen profesyonel ordu anlayışına geçebilseydi yahut terörle mücadele için özel kuvvetler oluştursaydı bugün yaşadığımız acılar olmayacak ve feryat figan etmeyecektik. İşte bu yüzden mesleksizlik ve dolayısıyla ehliyetsizlik büyük problem! Terörle mücadele işini TSK yapıyor, yıllar oldu Sedat Laçiner söylemişti; “yahu balyozla sinek mi avlanır” diye. 20-40 günlük eğitimden (o eğitimde ne kadar eğitim) geçen 19-20 yaşında çocuklar ıssız dağlar ve bayırlarda hissiz teröristlerle nasıl mücadele edebilir argümanını bir sürü insan farklı zamanlarda dillendirdi. Ama değişen hiçbir şey olmadı! Profesyonel ordu kurulsun dedik diye vatan haini olduk! Maaşla askerlik mi olur dediler sanki rütbeliler maaş almıyormuş gibi! Bakın sevgili dostlar askerlik doğuştan gelen ve her Türk’ün içinde beliren mucizevi bir şey değildir. Askerlik bir meslektir ve öğrenilen, eğitim süreçleri olan, bu süreçlerin sonunda da ehliyeti alınan bir meslek!

Dağlıca’da 8 asker şehit oldu. PKK terör örgütünün eş zamanlı yaptığı saldırılara mukavemet gösteremedi, bu saldırıların olacağının istihbaratını alamadı, istihbarat aldıysa bile karşısında nasıl bir önlem alacağını bilemedi ve en nihayetinde karakolun dibine kadar ağır silahlarla gelen teröristlerin açtığı ateşle birlikte askerler şehit edildi. Kimse benden hamasi nutuk beklemesin, elbette ölenlere rahmet dilemek, ailelerine sabır dilemek boynumuzun borcu ama “bunun intikamı alınacak, hesabı sorulacak, kalleşler, hainler” demekle bir arpa boyu yol alamayız. PKK bir terör örgütü ise mesleği icabı terör yapacaktır ve anlaşılan o ki bu konuda PKK ehil bir hale gelmiştir. Kendi öz gücü yetmeyince başka kuvvetlerden yararlanabilen, mesele Türkiye’ye zarar vermek olduğunda deyim yerindeyse kimin kucağına oturduğunu önemsemeyen bir yapıdan bahsediyoruz. Böyle bir yapı karşısında ehliyetsiz bir savunma anlayışının başarılı olmasını beklemek saçmalıktır. Saçmalık değilse bile ehliyetsiz bir şoförün hasbelkader araç kullanması ve eğer şanslı ise kaza yapmamasıdır. Peki, insan hayatını ilgilendiren bir konu tesadüflere ve şansa bırakılabilir mi? Anlı şanlı ordumuz vardı Ergenekon, Balyoz falan filan ile orduyu bu hale getirdiler savunmasına kimse kalkmasın lütfen, terör 10 senelik bir mesele değil bunu hepimiz biliyoruz! Ayrıca ismi geçen davalar ile tutuklananlar sahada teröristle mücadele edenler değil bildiğimiz maaşlı devlet memurları ve sahada olan-ölen maaşsız, zorunluluktan oraya gitmiş er!

Uzatmanın manası yok. Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri ile PKK’nın birbirinden farklı şeyler olduğunu artık sağır sultan duymuş ve biliyor olmalı. PKK’nın en çok Kürt halkına zarar verdiği de ortada. Terörü meslek haline getirmiş bir örgütün Kürt halkına hak-özgürlük getirmekle bir ilgisi kalmamıştır. Eğer PKK terör örgütü olmayı meslek olarak layıkıyla yapıyorsa sen de terörle mücadele örgütün olan kolluk kuvvetlerini ehil hale getirecek ve yıllardır 3-5 çapulcu dediklerine haddini bildireceksin. Ha bunu yaparken demokratik hakları, Kürtçe eğitim hakkını, Kürtlerin demokratik taleplerini ıskalarsan, işte o zaman PKK’yı haklı hale getirirsin. Kürt Sorunu olarak adlandırdığımız demokrasi sorununu reformlarla çözerken diğer yanda ehliyetli bir savunma gücü ile terör yapacağım, kurşun atacağım diyenlere nefes alacak alan bırakmayacaksın. Bunu sağlayabildiğin sürece bölgede yaşayan Kürt halkı da iki arada bir derede kalmaktan, PKK’nın tehdidinden kurtulacak ve sesini daha çok çıkarabilecektir.

Türkiye’nin ehliyetsizlik sorunu sadece terör konusunda değil ama bu ehliyetsizlik çok can alıyor, can yakıyor ve her geçen gün bizi daha fazla bölüyor. Artık şu arabayı ehliyetle kullanmak için bir aklın oluşması şart. Aksi takdirde arabayı direğe, kaldırıma, taşa, duvara çarpmaya devam edeceğiz. Burada cana geleceğine mala gelsin demek de iş görmüyor çünkü her gelen cana geliyor!